Meme Büyütme Meme Küçültme Yüz Germe Burun Estetiği Göz Kapağı Estetiği Lazer Lipoliz Liposuction
Yüz Germe Alanında Uzman Yazarlar ve Makaleleri
VAJİNA ESTETİĞİYLE KARARMA TEDAVİSİ
Vajina Estetiği Kronik bir sorun olan ve hastanın hayatında adeta özürlülük durumu yaratan kronik vajina rahatsızlığı yüzyıllardır tam anlamıyla tedavi edilemeyen rahatsızlık olarak günümüze geldi. Ta ki Op. Dr. Bülent Cihantimur tarafından Mükemmel bir teknik buluna kadar
Op. Dr. Bülent Cihantimur yaptığı çeşitli estetik ameliyatı sırasında vajinali hastalarının ağrılarından kurtulduğunu fark etmesi, tıp tarihinde çığır açan vajina estetiğinın bulunup geliştirilmesine ve yüzde 90 başarı oranının yakalanmasını sağladı.
Amerika’da 15 yıldır süren bilimsel çalışmalar ve yapılan birçok vajina estetiği hastaları ömür boyu süren vajina önleyici ve koruyucu ilaçlardan bunların yan etkilerinden de kurtarmaktadır. Vajina estetiği sonrasında bir daha vajina ağrısı çekmeyen hastalar, bu rahatsızlık nedeniyle düşen yaşam kalitesini yeniden yakalama, hayata yeniden başlama şansını yakalamaktadırlar.
VAJİNA ESTETİĞİ 1 İLA 4 SAAT SÜRER
Milyonlarca hastanın kronik baş ağrısının tedavisinde kullanılan vajina estetiği hastanın hastanede yatması ya da aynı gün taburcu olması şeklinde planlanır. Hastanın ameliyat sonrası hastanede yatmasını gerektiren şartlar, ağrıyı tetikleyici bölge sayısının miktarıdır. Ameliyat, tetikleyici bölge sayısına bağlı olarak 1 ila 4 saat arasında tamamlanır.
3 AYRI BÖLGEDEN AMELİYAT YAPILIYOR
En çok alın bölgesinde vajina ağrıları oluşmaktadır. Alında vajinai tetikleyen sinirleri serbestleştirmek için o bölgeye yakın saçlı deriden ya da üst göz kapağı üst kıvrımından açılan kesilerden girilerek müdahale edilir. Ense ya da şakaklarda oluşan vajinaler için yine saç içinden müdahale edilir. Ameliyatla tedavinin ana dayanağı, vajinai tetikleyen sinirlerin serbestleştirilmesidir. Hangi bölgeden müdahale edilirse edilsin, her müdahalede endoskopik yöntem kullanmaktayız. Yani mikro kameralarla saçlı deri içine girerek sinirlere baskı yapan kasları özel aletlerle rahatlatıyoruz. Rahatlayan kaslar sinirlere baskı yapamadığı için vajina ağrıları da son buluyor.
Bazı hastalarda baş bölgesinin sinirlerinin burun kıkırdakları arasında sıkışması sonunda vajina ortaya çıkabilmektedir. Bu tip vajina ağrıları genellikle burun eğriliği, yani deviasyon ve konka ameliyatları ile tedavi edilmektedir.
Vajina estetiğinda unutulmaması gereken nokta; bu ameliyat beyinle ilgili değil, saç derisi ile kafatası arasındaki sinirlere müdahale edilen bir ameliyattır.
VAJİNA ESTETİĞİ İÇİN UYGUN ADAY
Kronik vajina hastalarının ameliyat olabilmesi için öncelikle mutlaka bir nörolog tarafından vajina teşhisinin konulması gerekiyor. Bu hastaların vajina estetiği için uygun uygun olup olmadığına yönelik bir takım testler uygulanır. Burada hastanın uygunluğunu belirleyen test, yaygın olarak botoks diye bilinen botulinum toksin-A’dır.
BOTOKSUN YARARLARI
Botoks uzun yıllardır tıp alanında uygulanan ve kendini ispatlamış bir maddedir. Etkisi kaslar üzerindedir. Kasları geçici bir süre bloke eder. Estetik uygulamalar dahil birçok alanda yararlanılan bir işlemdir botoks. En çok terleme, prostat, şaşılık ve felç durumlarında kullanılır. Botoks daha çok yüz estetiği uygulamalarıyla bilinir.
VAJİNADE ESTETİK AMAÇLA KULLANILMIYOR
Vajina estetiği öncesi botoks testi, estetik amaçlı değil, tamamen hastanın uygunluğunu saptamak üzerine yapılmaktadır. Tedaviye yönelik botoks (ilaç-toksin) işlemi, estetik için yapılan botoks işleminden apayrı bir bilgi ve deneyim gerektirmektedir. Vajinai olan hastaların ameliyata uygunluğunu tespit etmek için çok ince iğneler kullanılarak başın belli bölgelerine ilaç-toksin enjekte edilir. Botoksun etkisi ilk 72 saatte kendini gösterir. Tam etkiye 1 haftada ulaşır. Botoks sonrası vajina ağrıları 1 haftadan sonra ortadan kalkmaya başlar.
Botoks sürecinde hastaların dikkat etmesi gereken husus, triptan tipi önleyici (profilaktik) ilaçlar kullanıyorsa bunları azaltarak bırakmaları gerektiğidir.
HASTANIN AYDA 2 İLA 4 VAJİNA ATAĞI VARSA…
Ameliyat öncesi botoks testini ayda en az 2 ila 4 atak geçiren ve yine ayda 15 gün vajina ağrısı çeken kronik vajina hastalar için uygulamaktayız. Vajina ilacı kullanmanın riskli olduğu hastalarda da botoks enjeksiyonunu, değerlendirme ve tedaviye uygunluk amacıyla kullanabilmekteyiz. Enjeksiyon ile botoks işlemine olumlu yanıt veren hastalar vajina estetiği ve tedavisi için uygun olarak değerlendirilmektedir. Diğer bir test ise lokal anestezik kullanılarak yapılmaktadır. Bu iki test de hastanın durumunu değerlendiren plastik ve estetik cerrahi uzmanı tarafından yapılır.
Ameliyat öncesinde hastaların aldığı ilaçlar, ilaç etkileşimleri, hastanın varsa diğer rahatsızlıkları, sosyal ve ailesel faktörler de dikkate alınarak tedavi planlaması yapılmaktadır.
Kaynak: http://www.vajinaestetigi.ist/vajina-estetigi-genital-guzellestirme/
LAZER LİPOSUCTİON ve LAZER LİPOLİZ İLE 1 SAATTE ERKEKSİ BİR VÜCUDA KAVUŞUN
Lazer Liposuction ile Lazer Lipoliz, Estetik operasyonlar denilince akla ilk kadınlar ve yaptırdıkları operasyonlar geliyor. Aslında son derece doğal bir çağrışım estetik ve kadın güzelliği. Bu doğal çağrışıma söyleyeceğimizi hiçbir şey yok. Ancak burada erkeklerin son yıllarda yüz ve beden estetiğine verdiği önemi de unutmayalım lütfen.
Birçok neden erkekleri estetik operasyonlara yöneltiyor. Özellikle de ailesel nedenlerle, orta yaşın getirdiği yavaşlayan metabolizma, modern yaşamın dayattığı hareketten uzak bir yaşam tarzı, şehir hayatının getirdiği stres ve koşuşturmaca, sağlıksız beslenme sonrasında her geçen gün daha fazla kilo alıyor erkekler. İlk yağlanan bölgeleri ise, kadınlarda olduğu gibi göbek ve bel çevresi. Ve bundan kurtulmaları oldukça zor. Çünkü bel ve göbek çevresindeki yağlar yok edilmeye karşı adeta zırhla çevrilmiş gibiler. Vücudun diğer bölgelerine göre daha iri boyutlarda bu yağ hücreleri. Spora ve egzersize karşı dirençli. Dolasıyla göbekli ve bel bölgesi kaybolmuş erkek görüntüsü hızla yaygınlaşmakta. Kilo alınan bölgeler konusunda erkeklerin kadınlardan belki de tek avantajı basen bölgesinden, kalçadan kilo almamaları, bu bölgelerde yağlanmanın oluşmaması.
Görselliğin ön plana çıktığı günümüz modern yaşamında artık erkekler de kadınlar kadar estetik bir vücuda sahip olmak, fazla kilolarından bölgesel yağlarından kurtulmak istiyorlar. Çünkü daha pozitif, dinamik bir duruş sergilemek ihtiyacı hissediyorlar haklı olarak. Sosyal yaşamda, iş hayatında, özel hayatında kendilerine olan güvenlerini tazelemek, motive olmak istiyorlar. Bunda haksız değiller.
Liposuction Yağlarından kurtulamayan erkekler son yıllarda sıkça yağ aldırma operasyonlarına başvuruyorlar. Birçok erkek hastam yağlarından ne kadar sürede kurtulacağını merak ediyor. Modern yaşamın hızı, estetik operasyonlardan da hızla sonuç alma beklentisi yaratıyor. Yağ aldırarak vücut şekillendirmede kullandığımız lazer lipoliz yöntemi bu beklentiyi karşılıyor diyebiliriz. Üstelik kalıcı olarak tek seansta hastalarımızı fazla yağlarından kurtaran bir yöntem.
http://www.estetikinternational.com.tr/liposuction
Erkek hastalarımızın lazer lipoliz ile nasıl fit bir vücuda sahip olduğunu, onların en çok sordukları soruları burada bütün okuyucularımın dikkatine sunuyorum.
Erkeklerin beden estetiğini en çok hangi bölgelerdeki kilolar, yağlar bozuyor?
Modern toplumun erkeklerinde estetiğe bir eğilim doğdu. Vücutlarının estetik görünmesini istiyorlar. Fit olmak, etkileyici bir imaja sahip olmak istiyorlar. Orta yaş ve üzerinde bu imaja sahip olmak için spor ve diyet yapmak ciddi bir zaman, emek ve istikrar gerektiriyor. Günlük yaşamın trafiği içinde spor ve diyete zaman ayırmak, bunu periyodik olarak istikrarlı bir şekilde sürdürmek maalesef pek mümkün olmuyor. Fazla yağlar daha da büyüyor, kilolar artıyor. Vücudun fazla yağları yakma hızı orta yaş ve üzerinde yavaşlıyor. Bu da fazla yağları yok etmek için daha fazla egzersiz daha disiplinli beslenme anlamına geliyor. Erkekler en çok bel, göbek ve sırt bölgesinden kilo alıyor. Bu bölgedeki yağ hücreleri inatçı bir özelliği sahip. Spor ve diyet yeterince etkili olmayabiliyor. Egzersiz ve diyet bırakılınca bu yağlar tekrar oluşuyor.
Erkeklerin vücutlarındaki fazla yağlardan kurtulmak için lazer lipolizi tercih etmelerinin sebepleri nelerdir?
Erkekler, estetik operasyonlarda kadınlardan daha titiz davranıyorlar. Daha çok soru soruyorlar. İnce eleyip sık dokuyorlar adeta. Operasyon öncesi ciddi araştırmalar yaptıklarını gözlemliyoruz. Hızlı ve kalıcı sonuç istiyorlar. Estetik operasyon geçirdiğinin anlaşılmamasını kadınlardan daha çok önemsiyorlar. Bunun nedeni de toplumdaki erkeklik algısı ve olası olumsuz eleştiriler.
Lazer lipoliz yöntemini yağlarından hızlı ve kalıcı olarak tek seansta kurtulmak için tercih ediyorlar. Operasyon sonrasında işe dönmede bir sorun yaşamamak, şişlik, morarma gibi sorunları minimum düzeyde yaşamak için lazer lipoliz ile vücut şekillendirme cazip bir estetik yöntem erkekler için.
Sosyal yaşama ne zaman tekrar dönebiliyor erkek hastalar?
Lazer lipoliz ile yağ aldırma işleminden sonraki 2. günde erkek ve kadın hastalarımız işine, günlük yaşamına, sosyal aktivitelere katılım sağlayabiliyor. Bunu sağlayan, lazer lipolizin tek seansta kalıcı sonuç vermesi ve hızlı iyileşme süreci sağlaması.
Erkeklerde fazla yağlar bu yöntemle dışarı mı alınıyor, yoksa vücut içinde mi kalıyor?
Kadınlarda yapılan lazer lipoliz işlemi erkeklerde yaptığımız operasyonlarla farklılık göstermiyor. Yani kadın ve erkek vücuduna göre farklı bir işlem yapmıyoruz. Erkeklerdeki fazla yağlara yaptığımız müdahalede de yağlar vücut içinde kalıyor ve lenfatikler tarafından emilerek yok ediliyor. Kadınlara daha kalın ve geç deforme olan erkek cildinde bir sorun varsa, yani gevşeme, sarkma gibi bir problem varsa lazer lipolizde verilen lazer ışınları cildin sıkılaşmasını da sağlamaktadır.
Lazer lipoliz hastanede yatış gerektiren bir yağ yok etme yöntemi midir?
Bu yöntemin esas amacı vücudu şekillendirmek içindir. Hastanede yatış gerektirmez. Hasta, operasyon bittikten sonra evine rahatlıkla dönebilir.
Lazer lipoliz ile yağ aldırmanın herhangi bir yan etkisi var mıdır?
Lazer lipoliz ile yağ aldırma işlemi son derece güvenilirdir. Kadın hastalarımızda olduğu gibi erkek hastalarımızda da herhangi bir yan etki gözlemlenmektedir. Amerikan FDA onaylı cihazlarla yapılmaktadır. Herhangi bir alerjik reaksiyon, kanama, sinirlerin harabiyeti, damarların zarar görmesi söz konusu değildir.
Bu işlem ne kadar sürede tamamlanıyor?
Lazer lipoliz işleminin süresi, müdahale edilecek, fazla yağları alınacak bölgelerin boyutlarına göre değişir. 15 dakika ile 1 saatte tamamlanan bir işlemdir. Günübirlik bir işlem olduğunun bilinmesinde fayda var.
Erkek hastamız örneğin göbeğindeki fazla yağlardan kurtulmak istiyor. Buraya uyguladığımız lazer lipoliz işlemini nasıl gerçekleştiriyoruz?
Lazer Liposuction, Narkoz gerektirmeyen lazer lipoliz işleminde müdahale edilecek olan göbek bölgesi uyuşturulur. Milimetrik küçük kesiler açarız. Ultra ince kanüllerle fazla olan yağ hücreleri dengeli bir şekilde, düz bir karın bölgesi elde edeceğimiz biçimde güçlü lazer ışınlarıyla yok edilir. Yani hücreleri patlatarak ortadan kaldırıyoruz. İşlemin tamamlanırken dikiş atmıyoruz. Çünkü kesiler oldukça küçüktür. Dikiş gerektirmez. Ayrıca hemen hiç kanama olmamaktadır.
Erkekler operasyon sırasında işlem bölgesine korse takıyor mu?
Operasyonun ardından müdahale edilen bölgenin sorunsuz ve istenilen formda iyileşebilmesi için 1 hafta korse takmak zorundalar. Liposuction’da ise korse kullanım süresi 1 ayı bulmaktadır. İşlem yapılan yerdeki gevşeyen cildin de zamanla sıkılaşıp kendini toparladığını gözlemliyoruz. 1.5-2 ayda tam iyileşmeyi gözlemleyen erkek hastalarımız, kalıcı olarak yağlarına elveda demenin estetik oranlara sahip fit bir vücuda kavuşmanın mutluluğunu yaşıyorlar.
Burun estetiği Cerrahisi ve Popülerite
Rinoplasti binlerce yıldır yapılan bir sanat formudur. Bugün , temel teknikler konusunda değişiklikler olsada, burun estetiği cerrahisi hala estetik yüz cerrahi içerisinde çok önemli bir rol oynar.
Burun estetiği ameliyatı sonrası sonucun başarısız olması revizyon ameliyat gerekliliği doğurabilir ve bu ikinci bir ameliyat demektir. Buna rağmen burun estetiği tüm YAŞ gruplarında olmasına rağmen, özellikle gençler arasında en popüler temel estetik cerrahi uygulamalardan biri durumundadır,
Peki neden burun estetiği cerrahisi bu kadar popüler?
İnsanların burun estetiği cerrahisine başvurmalarının temel sebeplerinden bazılarına değinecek olursak :
Burnun, yüzün genel estetik görüntüsündeki rolü burda oldukça önemli bir faktördür.
Burun, yüzün tüm görünümünü etkileyen en karakteristik organ ya da yapıdır. Burun estetiği cerrahisi ile hedeflenen; burnun, yüzün diğer özelliklerine uyumlu ve orantılı bir hale getirilmesi ve dolayısıyla yüzde ahengin oluşmasını sağlamaktır.. Fonksiyonel burun estetiğinin en temel amacı, yüzle uyumlu, doğal ve nefes alabilen bir burun olmalıdır.
Burun Estetiği ve Burnun Fonksiyonları
Pek çok kişi burun fonksiyonlarının sağlıklı çalışmaması ve nefes alma konusunda yaşadıkları zorluk nedeniyle burun ameliyatı olmak ister. Deviasyon problemleri, konka hipertrofisi, polip ve uyku apnesi gibi konular rinoplasti ile aynı anda ele alınabilinir. Fonksiyonel rinoplasti hastalarının pek çoğunda amaç nefes almaya neden olan burun şekil bozukluğunu doğal ve güzel bir görünümle düzeltmek olmalıdır.
Yaş ve Cinsiyet Bağlantısı
Amerikan Fasyal Plastik Cerrahi Derneği ( AAFPS ) 2012 yılı istatistik raporu verileri, burun estetiği cerrahisinin , ABD’de yaşayan, 30 yaş altındaki kişilerden talep gören en popüler estetik cerrahi uygulaması olduğunu gösteriyor.
Bir çok hasta, ilk gençlik döneminde, burunlarındaki görsel problemlerinden ötürü oldukça sıkıntılı zaman geçirmiş ve kendi finansal güçlerini oluşturur oluşturmaz, genç yetişkinler olarak bu problemlerini çözme arayışına girerler. Estetik cerrahi genellikle genç insanlar arasında daha rahat kabul edilebilir bir durum olmasi burun estetiği uygulamalarını popüler yapmıştır . Buna ek olarak 30 yasin altındaki kişiler tarafından tercih edilen bir kaç estetik uygulamadan birisi olduğunuda belirtmek gerekir.
http://www.bahadirbaykal.com/burun-estetigi/revizyon-burun-estetigi/
Burun estetiği cerrahisi, her ne kadar kadın hastalar tarafından daha fazla tercih ediliyor olsa da, erkek hastalarında diğer estetik cerrahi uygulamalara göre daha fazla tercih ettikleri bir ameliyattır. Rinoplasti, hastanın sağlıklı nefes almasına yardımcı olduğu gibi, yüzdeki dengeyi ve simetriyi doğal şekilde oluşturarak güzel ve hoş bir görünümü sağlar. Bu durumda rinoplastinin evrensel bir cazibe haline gelmesine neden olmuştur.
MİGREN TEDAVİSİ NEREDE YAPILIYOR?
Migren Tedavisi, Migren cerrahi tedavisinin son yıllarda dünyada ve ülkemizde bilinirliğinin artması, migrenle yaşamak zorunda kalan hastaların bu ameliyatın nerede yapıldığı sorusunu beraberinde getiriyor. İlk kez Amerika’da uygulanan endoskopik migren ameliyatı nedeniyle bu ülke son 15 yılda dünyadaki migren hastalarının kalıcı tedavi merkezi durumuna gelmişti. Cerrahi yöntemle yapılan migren tedavisi artık ülkemizde de yapılmaktadır.
Endoskopik ameliyat tekniğiyle gerçekleştirilen migren tedavisi İstanbul’da Plastik ve Estetik Cerrah Doç. Dr. Tayfun Türkaslan tarafından yapılmaktadır. Doç. Dr. Tayfun Türkaslan, estetik operasyonların yanı sıra uyguladığı migren ameliyatını ülkemizde ilk başlatan isimler arasındadır.
Migren ameliyatlarının İstanbul’da gerçekleştirilmesinin nedenlerinden biri Estetikport Cerrahi Merkezi’nin İstanbul’da hizmet veriyor olmasıdır ki, migren ameliyatları Estetikport çatısı altında gerçekleştirilmektedir. Migren hastalarının muayene, test ve kontrolleri, hasta takipleri Estetikport bünyesindeki migren tedavi merkezinde gerçekleştirilmekte, ameliyatlar ise İstanbul’un Anadolu ve Avrupa yakalarındaki tam teşekküllü hastanelerde bizzat Plastik ve Estetik Cerrah Doç. Dr. Tayfun Türkaslan tarafından yapılmaktadır.
En fazla migren hastası İstanbul’da
Migren tedavisinin İstanbul’da yapılmasının bir diğer önemli nedeni mega kentin migrenle olan çarpıcı ilişkisinden kaynaklanmaktadır. İstanbul’un nüfusu 14 milyonun üzerindedir. Ve her 100 İstanbullu’dan 10’u migren hastasıdır. Kadınlarda migrenin görülme sıklığı erkeklere göre daha fazladır. Migren hastası olanların yarıdan fazlasını kadınlar oluşturmaktadır. Migren hastalığının tedavisinin önündeki en büyük engel migren hastalarının en az yarısının profesyonel bir tıbbi yardım almamasıdır. Migren ağrılarını farklı değerlendiren bu hasta grubu, bunun migren dışında bir baş ağrısı olduğunu düşünerek, doktor yerine eş dosttan alınan tavsiyelerle ağrılardan kurtulamaya çalışmaktadırlar.
İstanbul’da kabaca bir tahminle 1.4 milyon migrenli olduğunu düşünürsek, bunu ortalama yarısı hastalığının ne olduğunu maalesef bilmiyor. Tanı konulmamış migren hastalarının kendi kendilerini tedavi etmesi ise söz konusu değil.
Yakın zamanda yapılan bir araştırma migren rahatsızlığının kırsal alanda şehirlere göre daha az görüldüğünü ortaya çıkarmıştır. Şehirlerde 3 kat daha fazla migren hastası yaşamaktadır. Bu noktada İstanbul’a dönecek olursak, migrenin en çarpıcı özelliğine dikkat çekmek gerekiyor: Migren özürlülük yaratan bir hastalıktır. İstanbul’daki yaşama ve çalışma koşullarında bu hastalığın işgücünde yaratacağı kayıp ciddi boyutlardadır. Günlük yaşamda ve iş hayatında yarattığı kayıp ve özürlülük durumunu Dünya Sağlık Örgütü açıklamıştır. Dünya Sağlık Örgütü, hayatı engelleyen en önemli 20 hastalık arasında migreni 7. sırada değerlendirmiştir.
Nedeni tam olarak tespit edilemeyen ama migren ameliyatı ile kalıcı olarak tedavi edilebilen migren hastalığı İstanbul gibi büyük şehirlerde daha fazla tetiklenmektedir. Migren ataklarını belli başlı faktörler tetikler. Bu faktörlerin önemli bir kısmı İstanbullu migren hastalarının karşısına sıklıkla çıkabilmektedir. Örneğin, trafik gibi sürekli gürültüye maruz kalma, egzoz dumanıyla kirlenmiş havanın sürekli solunması, lodosun sıklıkla yaşanması, parlak ışık kaynaklarına sıkça rastlanılması, İstanbul’un yoğun iş ve araç trafiği nedeniyle öğün atlama ve aç kalma olasılığının yüksek olması, ev yemeği yapacak vaktin olmaması nedeniyle içinde katkı maddeleri olan hazır gıdaların tüketilmesi, sigara ve çeşitli kimyasal kokulara maruz kalma, bir gün fazla, bir gün az uyuma düzeni gibi birçok tetikleyici faktör İstanbul’daki migren hastaları için endişe ve ağrı kaynağıdır.
Bütün bunları dikkate aldığımızda ülkemizde en fazla migrenli hastanın yaşadığı şehir, İstanbul’dur.
Şehir dışından gelecek hastalara 5 kiloluk çanta hatırlatması
Şehir dışından İstanbul’a migren tedavisi için gelen hastaların dikkat etmesi gereken bazı hususlar vardır. Endoskopik migren ameliyatı için ameliyattan 1 ila 2 gün önce İstanbul’da olmaları gerekmektedir. Ameliyattan sonra yine İstanbul’da ikamet edecekleri süre 6-7 gündür. Hastaların yanlarında getirecekleri çantaların 5-6 kiloyu geçmemesi gerekir. Ameliyattan sonra, refakatçisi olmayan hastaların taburcu işlemlerinin ardından birkaç gün ağır bir şey kaldırmaması açısından getirilecek çantanın ağırlığı önemlidir.
Ancak hastanın mümkünse yanında bir refakatçisi olmasında yarar vardır. Refakatçisi olan hastalarımızı aynı gün hastaneden taburcu edebiliyoruz. Refakatçisi olmayan hastalarımızı 1 gün daha hastanede yattıktan sonra taburcu ediyoruz.
İstanbul dışından gelen hastaların iyileşme döneminde mutlaka sessiz ve sakin bir ortamda ikamet etmeleri gerekmektedir. Konaklama planı yapılırken önceden bunun dikkate alınmasında yarar vardır.
Migren tedavisi İstanbul’da nasıl gerçekleştiriliyor?
Migren tedavisi için ilk aşama muayenedir. Hastalarımızın migren tanısı alması şarttır. Plastik ve estetik cerrahın muayene ve testler sonrası yapacağı değerlendirme hastanın ameliyata uygunluğunu ortaya koyacaktır. Ameliyata uygun hastanın hangi hastanede ne zaman ameliyat olacağı belirlenir. Ameliyat öncesi hastanın dikkat etmesi gereken hususlar hatırlatılır ve dikkatli bir şekilde bunların gerçekleştirilmesi istenir.
Hastanın migren ağrıları başın hangi bölgesini tutuyorsa o bölge endoskopik, yani kapalı yöntemle ameliyat edilir. 1 ile 3 santimetre arasında değişen oranlarda açılan kesiden mini fiberoptik kameralarla girilerek migreni tetikleyen sinir dokusu rahatlatılır, üzerindeki baskı kalıcı olarak ortadan kaldırılır. Dolayısıyla migren ataklarının tetiklenmesinin önüne geçilir. İyileşme süreci, endoskopik teknik uygulandığı için oldukça hızlıdır. 4 ila 8 günde hastalarımız iyileşmekte ve işine dönebilmektedir. İlk doktor kontrolü 7 gün içinde gerçekleşmekte, şehir dışından gelen hastalar ilk kontrolden sonra uzun yolculuk yaparak evlerine dönebilmektedir.
Endoskopik migren ameliyatı ile migren tedavisi olan hastaların operasyondan sonraki 1 aylık süreçte migren kaynaklı atak ve ağrıları kalıcı olarak ortadan kalkmaktadır. Doç. Dr. Tayfun Türkaslan tarafından gerçekleştirilen migren ameliyatları sonrasında hastalar migrensiz bir hayatın mutluluğunu yaşamaktadırlar.
MİGREN AMELİYATI NEDEN PLASTİK CERRAH TARAFINDAN YAPILIYOR?
Migren Ameliyatı, Migren, dünyada en sık görülen baş ağrısı türüdür. Baş ağrısı ise yine dünyada en yaygın olan ağrı türüdür. Dolayısıyla migren sadece bireysel değil, toplumsal düzen açısından da ele alınıp değerlendirilmesi gereken bir rahatsızlıktır. Hastanın özel, sosyal ve iş hayatında ağrı atakları sırasında ciddi kopmalar yaşamasına neden olmaktadır.
Migren Ameliyatı, Migrenin hastaların yaşam standartlarına ciddi darbe vuran kronik bir rahatsızlık olduğu Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarında da geçiyor. İnsan hayatını etkileyen, engelleyen, özürlülük hali yaratan ilk 20 hastalığın 7. sırasında migren atak ve ağrıları vardır. Dünyadaki 100 erkekten 6’sında, 100 kadından 18’inde migren görülmektedir.
Bireysellikten öte sosyal hayata yansıttığı negatif yansımalarla toplumsal bir soruna dönüşen migrenin tedavisinde geçmişten bugüne uygulanan en yaygın ve etkili yöntem ilaç tedavisidir. Ancak bu tedavi atak önleyici ve koruyucu ilaç uygulamalarını içermekte ve hastalığı tamamen sonlandıramamaktadır. Amaç, çeşitli yaşam tarzı değişikliğiyle birlikte migreni kontrol altına almak, ağrıyı yönetmektir.
Migren ameliyatını bir plastik cerrahi uzmanı keşfetti
Migren, nöroloji tıp branşını ilgilendiren bir rahatsızlık. Ancak kalıcı tedavisi plastik ve estetik cerrahlar tarafından yapılıyor. Nörologlar ve plastik cerrahların, migren ve migren ameliyatının yolları nasıl kesişti peki?
Migreni tıpkı çiçek hastalığı gibi ortadan kaldıracak tedavi 15 yıl önce tamamen tesadüf eseri bulundu. Migren ameliyatı neden plastik cerrahi uzmanı tarafından yapılır, sorunun yanıtı da işte tam burada açıklığa kavuşuyor. Amerika Cleveland’dan Prof. Dr. Bahman Guyuron’un hastalarına uyguladığı göz kapağı ve alın germe estetiği sonrasında migren atak ve ağrılarının tamamen sona erdiği ortaya çıktı. Prof. Dr. Guyuron, plastik ve estetik cerrahi uzmanıdır.
Alın estetiğinde hangi müdahalenin migreni sonlandırdığı bulunarak, çalışmalar genişletildi. Plastik ve estetik cerrahlar ile nörologların işbirliğinde yapılan bilimsel çalışmalarda migren ameliyat veya migren cerrahi tedavisi geliştirildi. Birçok migrenli hasta ameliyat edildi. Ense kökü, alın, şakak ve burun bölgesinden tetiklenen migren atakları için ameliyatlar yapıldı. 15 yıl içinde elde edilen sonuçların yıllarca takibi yapıldı. Migren ameliyatı ile 100 hastadan 90’ı başarılı bir şekilde tedavi edildi. Elde edilen sonuçların kalıcı olduğu kanıtlandı.
Plastik ve estetik cerrahlar bu sonuçları, şu ana kadar uyguladığı tedavi yöntemlerinden sonuç alamayan, ağrı ve ataklardan kurtulamayan migren tanısı konmuş hastalarda elde ettiler.
Migren ameliyatının plastik cerrahi uzmanı tarafından yapılmasının nedenleri
Amerika’da, Avrupa’da ve son birkaç yıldır ülkemizde uygulanan migren ameliyatının plastik ve estetik cerrahlar tarafından yapılması yüzde 90 kalıcı başarı oranının yakalanmasında ana faktördür. Migrenin ameliyatının plastik cerrahlar tarafından yapılmasının nedenlerini birlikte göz atalım:
· Ameliyatın keşfedilmesinin plastik ve estetik cerrahi operasyonları sırasında ortaya çıkması, sonrasında yine aynı uzmanlar tarafından ameliyatın gerçekleştirilmesi, migren tedavisinde plastik cerrahlara önemli bir sorumluluk yüklemiştir.
· Plastik cerrahi bir vücudun sorunlu bölgesini onarma ve tedaviyi amaçlar. Migren ameliyatı da kalıcı bir tedaviyi amaçlamaktadır.
· Plastik cerrahi uzmanının mikrocerrahi tecrübe ve yaklaşımı, tetikleyici duyusal sinirlere yönelik dikkatli ve titiz bir müdahalenin yapılmasını sağlamakta, ortaya çıkan sonuçları olumlu yönde etiklemektedir.
· Plastik cerrahi uzmanı, migren ameliyatında önemli olan çevre sinir cerrahisine, periferik yüz cerrahisine, yüz ve başın anatomik yapısına hâkimdir.
· Plastik cerrahi uzmanı, endoskopik ameliyat tekniği konusunda oldukça deneyimlidir. Çünkü endoskopik yöntemle kaş kaldırma, şakak germe ve alın germe gibi estetik cerrahi operasyonlar yapmaktadır. Migren ameliyatı vücutta minimum doku hasarına neden olan endoskopik yöntemle yapılmaktadır. Endoskopik yöntemin halk arasında bilinen ismi kapalı ameliyat tekniğidir.
Plastik cerrahın yaptığı migren ameliyatının başarı kriterleri
Migren ameliyatı sonunda elde edilen yüzde 90 başarı oranı 3 kriter ile açıklanmaktadır.
Birincisi, hastanın yıllardır süren ve tedavi yöntemlerinin tam olarak yanıt vermediği migren ataklarının ve ağrılarının kalıcı olarak tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Hasta, kalan hayatında bir daha migren ağrısı duymayacaktır.
Başarıda aranan ikinci kriter, hastaların yaşadığı ağrının şiddeti ve süresinin, atakların sıklığının en az yüzde 50 ve üzerinde azalmasıdır.
Üçüncü başarı kriteri ise, ağrının ameliyat sonrasında baş ağrısı düzeyine kalıcı olarak çekilmesidir. Bu üç başarı kriterinden biri ameliyat sonrasında elde ediliyorsa ameliyat başarılı olarak kabul edilmektedir.
Burada altını çizmemiz gereken rakamlar, başarı oranının yüzde 62’lik hasta grubunda migrenin tamamen geçmesi, kalan gruptaki hastaların migren ataklarının sıklığının, ağrının süre ve şiddetinin yarı yarıya veya daha fazla azaldığıdır.
Burun Ucu Estetiği Fiyatları
Burun estetiği son yıllarda en sık yaptırılan estetik operasyonların başında gelmektedir. Yüzün tam merkezine oturan, ifadeyi, bakışları olumlu ya da olumsuz etkileyebilen, kişinin sosyal ortamlarda beğenilmeme kaygısını tetikleyen, yüzünüzdeki bir kambur gibi hissedilebilen burnun en dikkat çekici bölgesi uç kısmıdır. Burun ucu estetiği yaptırmak isteyen ve bununla ilgili araştırma yapan hasta adaylarının kafasında netleştirmek istediği konulardan bir tanesi de burun ucu estetiği fiyatlarıdır. Aslında buna ücret ya da maliyet demek daha doğru bir tanımlama olacaktır.
Hasta adayları, burun ucu estetiği fiyatlarını en doğru ve kesin biçimde hastanın doktor tarafından yüz yüze değerlendirmesi sonrasında öğrenebilirler. Bunun dışında internet ortamında burun ucu estetiği fiyatları, tıpkı burun estetiği ve diğer estetik uygulamalarda olduğu gibi yasal değildir. Bu yüzden bu fiyatlar yayınlanmamaktadır. Hastalar açısından unutulmaması gereken konu vardır ki, önemli olan başarılı bir burun ucu operasyonu geçirmek.
Yüz Germe
YÜZ ESTETİĞİ VE YÜZ GERME AMELİYATI
Genç ve orta yaşlardaki dinamik, canlı, gergin ve sıkı yüz hatları ilerleyen yaşla birlikte birçok nedene bağlı olarak yanak ve dudak çizgisi derinleşir, gerdan kısmı ve yanaklar sarkar, boyunda yağlanma ve katlar oluşur. Böylece yüz estetiği, kadınları üzecek ve psikolojisini olumsuz etkileyecek şekilde bozulmaktadır.
Estetik cerrahide bu sorunun ortadan kaldırılması için yüz germe ameliyatı yapılmaktadır. Risksiz bir şekilde kulağın yüz ile birleştiği yerde kesi yapılarak gerçekleştirilen ameliyatta büzüşen fazla deri çıkartılır, gevşeyen kaslar gerilir, fazla yağ dokusu çıkarılır, yüz ve boyun derisindeki sarkıklar giderilir. Yüz yeniden şekillendirilerek genç, sıkı, gergin ve doğal bir yüz bölgesi oluşturulur. Ameliyat izi neredeyse belirsiz bir görünümdedir.